1 Şubat 2008 Cuma

TBBL' de yeni dönem


Türkiye daha önceden belkide hiçbir spor dalında görmediği çekismeyi, heyecanı bu sene basketbol liginde görüyor. Beko basketbol ligi tarihinin en kaliteli ligi görünümünde, öyleki bu sene Avrupada İspanyadan sonra 2. sıradayız diyebilirim. Zirveye oynayan 5 takım ve hemen arkalarında çok dişli bir Pınar Karşıyaka. Hatta dipten kurtulmaya çalışan takımlarımızın bile kaliteli kadroları var. (zirvedekilerden aldıkları galibiyetler bunu kanıtlar nitelikte). Çok degil 4-5 sene öncesine kadar böyle bir durumu hayal bile edemezdik.
Peki ne olduda ligimiz bir anda sınıf atladı. Bu sorunun cevabı aslında apaçık ortada. BEKO Basketbol ligi.
Şu anda mücadele eden takımların büyük çoğunluğuna sponsorlar destek oluyor, "ismimizin yanında firma adı olmasın" kompleksinden kurtulan 3 büyükler, bu yarışta liderliğin en güçlü adaylarından. Artan kalite ve mücadele, ilgiyi de beraberinde getiriyor. Bu da firmaların desteklerini arttırmalarına önayak oluyor. İşte bu döngü lige değer katıyor. Basketbol severler, ve yöneticiler doğru adımları atarlarsa, kimbilir belkide önümüzdeki yıllarda Avrupanın zirvesine biz yerleşiriz.

Rakiplerimizi Tanıyalım


Basketbol severlerin bildiği gibi Türk Telekom ve Galatasaray Cafe Crown grubunu ikinci sırada, Beşiktaş Cola Turka ise lider sırada tamamladı. Türk Telekom. Unics Kazan’la, Galatasaray Cafe Crown, Asvel’le, Beşiktaş Cola Turka ise Hapoel Jerusalem ile eşleşti.

Unics Kazan:

Kadrosunda 6 tane yabancı oyuncusu olan Unics Kazan grup aşamasında ilginç bir istatistik yakaladı. Evindeki 5 maçını da kazanan Rus ekibi deplasmandaki 5 maçını da kaybetti. O yüzden deplasmandaki maç kaybedilse bile sayı farkı uleb’in elemeleri için çok önemli.

En skorer oyuncuları Litvanya’lı kötü kardeş Darjus Lavrinovic 12,8 sayı ortalaması ile skor olarak lider konumda gözükse de ortalama olarak skorların her maçta dağıldığı ve 10 sayı civarında 4 5 tane oyuncunun olduğunu söyleyebilirim. Fransız Tariq Kirksay, Sloven yıldız Makro Tusek, Rus süperstar Sergei Chakalkin ve son Avrupa şampiyonu olan mücadeleci Rus milli takımından Nikolay Padius takımın etkili isimleri.


Hapoel Jerusalem:

Maccabi Tel-aviv’in arkasından İsrail liginin kadrolu ikincisi olan takımda Maccabi’de oynayan tecrübeli ve zamanında hayal kırıklığı yaratan oyunculuların başı çektiği görülüyor. Son maçta grup liderini yenerek 5-5 yüzdeyle 2. tura gelen İsrail takımı da torbadan çekilebilecek dişli takımlardan biriydi ve ne yazık ki biz çektik. Daha önce uleb’de final oynayan bir takımdan bahsediyorum.

Kadrosunda 4 Amerikalı ve sonradan İsrail vatandaşı olan eski Maccabili Jamie Arnold dışında yabancı bulunmayan ekibin normal sezondaki top skoreri 19,5 sayı ortalamasıyla oynayan Jamie Arnold. Onu yine eski Maccabi’li Sharon Shason ve yeni Amerika’lıları Timothy Bowers izliyor. Sezon başında eski Karşıyakalı Slaughter’de kadrolarındaydı ama Fransa ligine gitmeyi tercih etti. Bu da bizim için iyi haber.

Asvel:

Asvel takımı eşleşmelerdeki büyük şanssızlıklardan biri çünkü Galatasaray Cafe Crown’un grubunu 2. sırada bitirmesine rağmen bir diğer grubun 2. olan bir takımla eşleşmiş olduk. Fransız ekolünün de ters geldiği bir ülke olduğumuz için zor maçlar geçmesini bekliyorum.

Takımın en skoreri bu sene ilk Avrupa senesini yaşayan Lamayne Wilson 18 sayı ortalamasıyla oynuyor. Ayrıca takımda eski Tau’lu Robert Conley, yine Tau kariyeri olan Fransız Laurent Foirest takımın etkili isimleri. Eski günlerini yakalamaya çalışan Asvel, umarım bize bela olmaz.

Sonuç olarak rakiplerin güçlü silahları olduğunu bilmeme rağmen takımlarımıza oldukça güveniyorum. Normal sezonun en başarılısı Telekom, namağlup lideri Beşiktaş ve sezona flaş transferlerle girip kadro derinliği yakalayan Galatasaray’dan bahsediyoruz kendi saflarımızda. En büyük temennim iki takımımızın en az yarı final görmesi. Bu da bana çok uzak görünmüyor. Merak edenler için saplantılı Polyanna’yı da hiç sevmem.

Uleb Kupasındaki durumumuz


İlk başta basketbolun sınırları olmadığına inanan bir Türk basketbolsever olarak bütün takımlarımızın bir üst tura çıkmasına çok sevindim. Uleb kupası Avrupa basketbolunu ve oyuncuları yakın takip edenlerin de bileceği gibi hiç de hafife alınacak seviyede olan bir organizasyon değil. Beşiktaş’ın grubunu namağlup bitirmesinin tarihte bir ilk olduğunu hatırlatmak isterim ya da Türk Telekom’un turnuvanın istatistiki lideri olduğunu. Bunlar Türk basketbolu için gurur verici haberler. Gazetelerin çeyrek dilim değil manşet ayırması gereken haberler (yalan transfer haberleri yerine mesela). Eto’o ve Ronaldinho yerinden memnunmuş.
Uğr (29/01/08)

29 Ocak 2008 Salı

TBBL 18.hafta: Alpella - Galatasaray Cafe Crown


Geçtiğimiz hafta, cumartesi günkü bu maçı izleyebilmek için büyük bir hevesle Kadıköy'ün yolunu tuttum. Bu sene basketbola yapılan yatırımlarla çok kaliteli hale gelen ligimizde çekişmeli bir maç olacağını tahmin ettiğim maç sonundaysa, hayal kırıklığına uğramış bir şekilde eve dönüyordum. Fakat ne skor ne de oyunun kalitesiydi bunun sebebi. Futbol maçlarından alıştığımız ve son senelerde basketbol salonlarında da kendini gösteren "kalitesiz" taraftar grubu yine maçı rezil etti. Basketbolun sadece isabetli şut atmak olduğunu zanneden bu taraflar grubu, oyunun nasıl oynandığıyla ilgilenmeyip küfür edip, oyunculara şişe atıp, çevresindekileri rahatsız etmeyi gayet normal buluyorlar. Murat Özyer ligin başlarında taraftarın maçlara ilgisizliğinden şikayetçiydi, sanırım geçen maç o sessiz tribünleri bile özlemiştir.